Sizden Gelen Tarifler
Siz de kendi tariflerinizi gönderin, isminiz ile birlikte sitemizde yayınlayalım.
Gastronominin bir turizm çeşidi olarak getirmiş olduğu yenilikler mevcuttur Bu yenilikler İnsanlarda farklı tatları ve yemek kültürlerini deneyimleme dürtüsü ön plana çıkarmış ve bu gereksinimi karşılamak için günümüzde zaman ve mesafe gözetmeksizin uzak bölge ve ülkelere seyahatler düzenlemiştir.
Ülkemizde de son yıllarda hızlı bir gelişim gösteren Gastronomi Turizmine Karadeniz bölgesi de zengin mutfak kültürü arz kapasitesi ile uyum sağlamıştır. Hızla gelişen iletişim ağı ve kulaktan kulağa iletişim yöntemi ile gastronomi turizmi turizm çeşitleri içinde insanların yeni tatları deneyimleme istekleri üzerine seyahat planlarını yaptığı bir turizm çeşidi haline gelmiştir. Bölgeye gastronomi turizmi için gelen turist sayısı her geçen gün artmaktadır. Son yıllarda Dünyanın çeşitli bölgelerinden ve Ülkemizin çeşitli yörelerinden Karadeniz bölgesine Turistlik seyahat gerçekleştiren turist sayısında artış görülmektedir. Karadeniz Bölgesi toprak yapısı ve Karadeniz’e kıyısı nedeni ile balık ve sebze ağırlıklı beslenme kültürüne sahip bir bölgedir. Kış aylarında bolca tüketilen deniz ürünlerinin yanı sıra ilkbaharın gelişi ile tamamı doğal, tarımı olmayan ‘YENİLEBİLİR OT’ çeşitliliği ile Gastronomi turistlerinin ilgisini çekmektedir. Gastronomi turizmine konu olacak birçok doğal gıda maddesini bu kapsamda sıralamak mümkündür, Bunlardan bazıları Karadeniz’in iç kesimlerinde yüksek rakımlı yaylalarda tamamen doğal ortamda yetişen mantar çeşitliliğinin yanı sıra çok değerli bakliyat çeşitleri, özellikle Ana gocuğu bozulmamış yüz yılı aşkındır kullanılan ekşi mayalardan elde edilen ekmek çeşitleri, orijinal tohum kullanılarak ekimi yapılan Beyaz Lahana (kelem),kırmızı patates, endemik bitkilerden elde edilen bal çeşitleri, vb tarım ürünleri mevcuttur.
Karadeniz bölgesi mutfak kültürü ile aslında Dünyada ve ülkemizde son yıllarda hızla yayılan ‘ORGANİK’ tarım ürünü gıda maddeleri ile ‘VEGAN’ mutfak eğiliminin lokomotifi konumundadır. Çok zengin bir mutfak kültürüne sahip Karadeniz bölgesi balıktan sebzeye, ot çeşitliliğinden bakliyata, ekmek çeşitlerinden tatlılara kadar kendine has pişirme ve hazırlama yöntemi ile gastronomi turizminde gelecek vadeden ender bölgelerimizdendir. Karadeniz bölgesi coğrafi yapısı ve kendine has doğal gastronomi unsurları ile Turizm açısından sürdürülebilirlik kriterlerinin önde olduğu nadir bölgelerdendir. Doğal Ürün çeşitliliğinin yanı sıra Karadeniz Mutfağında yüzlerce Unutulmuş reçeteler bulunmaktadır. Bu reçetelerin gün yüzüne çıkarılması gelecek kuşaklar ve Gastronomi Turizmi için büyük önem arz etmektedir.
Gastronomi Turizminin en temel verilerinden olan Gıdanın dün, bugün ve yarında olduğu gibi İnsanoğlunun vazgeçilmez en temel gereksinimi olduğu unutulmamalı ve bu gereksinim insanlara turizm çeşitliliği içinde farklı formlarda turistik ürün olarak pazarlanmalıdır.
Karadeniz Bölgesindeki Gastronomi kültürünün ulusal ve uluslar arası organizasyonlarla geniş kitlelere aktarılması ve pazarlaması hem bölgenin hem de Ülkemizin Turizm gelirleri açısından önemli artış sağlayacaktır.
Bu bağlamda Bölge halkı, Sektör çalışanları, Yerel yönetimler, İşletmeciler, Tur operatörleri, Akademisyenler el ele vererek Karadeniz Gastronomi Turizmi Potansiyelini daha etkin ve sürdürülebilir hale getirmek için mücadele etmelidir.
Güzel Günler Dileği ile…
Sizlere İzmir'de Uşak Lezzetlerine yolculuğa çıkaracak çok özel bir mekan önerim var. 1957 Ulubey, Uşak yöresine ait birbirinden özel el açması ürünleri ile hizmet veren mekanın sahibesi Uşak' lı Sevgili Müzeyyen ve annesi kendileri birebir mutfaktalar. Hemen hemen herseyi açık mutfakta göz önününde tazecik hazırlıyorlar. Sadece kahvaltı olarak sınırlandırmak yanlış olur. Kahvaltının çok üstünde lezzetler, olabildiğince doyurucu...
Alaçatı denilen yer İzmir’in Çeşme ilçesine bağlı küçük bir Ege köyü. Rüzgarı bol olduğundan ilk sörfçüler keşfetmiş burayı. Ama bir süre sonra popilasyonu zirve yapınca turizmin ana gelir olduğu bir yere dönüşmüş. Gerçekten halk da durumu iyi kullanmış, evler, butik oteller, sokaklar, dükkanlar, meyhaneler vs doğal dokuyu bozmadan tatilcilerin hizmetine sunulmuş.
Yine yeni bir Ramazan ayı içinde olmanın huzuruyla, mutluluklar ve sağlıklar dileyerek başlıyorum yazıma, tabii sağlık derken de; iftar ve sahur sofralarında her zaman önem verdiğimiz lezzetle birlikte, sağlığa da önem vermemiz gerektiğini vurgulamak isterim. Ramazan süresince, sık sık öğün yediğimizi ve bu iki öğün arası yani iftarla sahur arasını ise bir sinemanın devre arası gibi ; kola, gazoz, patlamış mısır gibi, abur cuburlar ile doldurmamamız gerektiğini ben değil, bütün sağlık camiası söylüyor ve bildiriyor.
‘‘Bir kadına ne verirseniz verin, Onu daha büyük hale getirir. Ona bir ev verirsiniz,size bir yuva verir, Ona sebze verirsiniz,size yemek verir, Ona bir gülücük verirsiniz,size kalbini verir. Kendisine verileni, çarpıp çoğaltarak geri verir .’’ demiş Aziz Nesin…
Türkiye Aşçılar Federasyonu (TAFED) Yönetim Kurulu Üyesi / Ordu Aşçılar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı / Pir-i Lezzetler ORDU Mutfağı Kitabı Yazarı / CHEF’S CONCEPT Mutfak Akademisi Kurucusu / GÜ, Turizm Fakültesi, Gastronomi ve Mutfak Sanatları Öğr.Gör.