Sizden Gelen Tarifler
Siz de kendi tariflerinizi gönderin, isminiz ile birlikte sitemizde yayınlayalım.
“Eşyalarımı, annemin eskiden pazara giderken sırtına sardığı şala doldurdum. Vadimden gidiyorum. Ama bu kez geri dönmeyeceğim. Elli yıllık anılarımı geride bırakıyorum. Ne garip, an geçtikten sonra pek çok şey unutulur gider.”…
Ne zaman yolum OBAM TERMAL’e düşse, yukarıda yazdığım cümleler ile başlayan, ‘Vadim O Kadar Yeşildi Ki’ geliyor gözümün önüne, hatıralarım canlanıyor… Her gelişimde başlayan yeni dostluklar… Zaman zaman eski tanıdıklar ile karşılaşıp yaşadığım güzel anlar… Doğrusu şu ya, yolum da pek sıklıkla düşüyor…
Bir kült filmin hatıralarımda canlanmasına sebep olan bu yemyeşil vadi, -her ne kadar filmin ilk cümlesi, ‘bu kez geri dönmeyeceğim’ diyerek başlasa da- her ayrılış zamanı geldiğinde bir daha ne zaman geleceğim acaba diye düşünmekten kendimi alamadığım güzelliklerle dolu… Derinlemesine uzanan yüksek tepeler arasında bir baraj gölü, deniz kadar büyük, deniz kadar mavi… Yaz mevsiminde göl sularının azalması ile ortaya çıkan bereketli bir ova, gölün zemininde, mısır tarlaları, başakların salınıştığı tarlaların aralarında, çayırda otlayan kuzular, peşi sıra çobanlar…
Obam Termal, Sındırgı, Balıkesir’de, Hisaralan Kaplıcaları’nın tam da merkezinde, sıcak suyun yeryüzüne gözeler halinde çıkıverdiği bölgede, traverten oluşumları görülen yamaçlar arasında ve çam ormanları içinde kurulmuş beş yıldızlı bir sağlık oteli. Gözelerden, şifalı sular 98 derece sıcaklıkta çıkıyor, ister yumurtanı haşla istersen patateslerini… Keyfine de lezzetine de doyum olmaz, kaçırmayın derim… Tesis, en yakın yerleşime, Sındırgı’ya 18 km uzaklıkta. Mükemmel mutfağında pişirilen, sunulan her yemek, türlü tatlılar damağınızda inanılmaz lezzetler bırakmayacak olsa nereden bir lokma bulup da yersiniz ki? Fakat ne sabah kahvaltılarında, ne ikindi vakti atıştırmalık, çay, kahve ikramında ne de akşam yemeklerinde en şöhretli ve lezzetli lokantaları asla aratmayacak bir hazırlık içinde bekliyor misafirlerini, Obam Termal…
Şifalı bir beldede gün boyu sağlık içinde geçen vakitlerden sonra, gün sona erip de otelin ferah lokantasına inerek, türlü çeşitli etler, sebzeler, çorbalar, salatalar ve mezeler ile dolu lezzetler sergilenen açık büfeyi görünce; ‘işte akşam yemeği, şimdi de midelere şifa’ diyerek oturacaksınız sofranızın başına, çoluk çocuk… Taze meyveler, tertemiz bir sunum, balı, şerbeti damlayan tatlılar yemeğin ardından… Vadiye doğru nice güzel günlerin hayallerine dalıp gideceğiniz çaylar, kahveler…
Ah şu sinema, ah unutulmaz filmler, ne hâle döndürüyor gönülleri?
Vadim O Kadar Yeşildi Ki…
Şifalı sıcak sular içinde yıkanılan banyoların, mahir ellerden, nefis kokular içinde alınan masaj seanslarının ve bol kepçe tokluğun lezzete döndüğü yemeklerin ardından huzur dolu uyku sizi davet ediyor, temiz, tertipli odalara. Uyku, Obam Termal’de, ne demişler; ‘baldan tatlı, baltadan ağır’…
Ne güzel geceler, ne güzel uyanışlar…
Ne kadar lezzetli…
Bülbüllerin gül bahçeleri içinde usulca ötüşüp sabahı müjdeleyen şarkıları ile uyanınca….., gün batımına lezzet katan güzel anıların sohbetine karşılık güneşin doğuşu ile hatırlanan sevgili…
Belki acıklı sözler fakat bir o kadar da romantik, ruhlara ilham, gönüllere şenlik, büyük bestekâr Münir Nureddin Selçuk şarkısı, bülbül nağmeleri içinden tını tını doluyor sabahın şavkına;
Hatırla mazî’i mes’ûdu, sen de ben gibi yan.
Tulua bak beni yâd et, guruba bak beni an.
Unutmadım seni ömrümde bir dakika inan,
Tulua bak beni yâd et, guruba bak beni an.
Ahh... Zemini türlü çiçeklerle süsledikçe bahar,
süsledikçe bahar,
Dalar terennüme gülşende tatlı tatlı hezâr,
tatlı tatlı hezâr.
Hatırla sen de beni her dakika sevgili yar
Unutmadım seni ömrümde bir dakika inan,
Tulua bak beni yâd et, guruba bak beni an…
Şifa lezzet ile iç içe, guruba karşı bu vadide bir başka güzel, tulua karşı bir başka ümitli.
Ve elbette tarifsiz nice güzellikler içinde hızlıca akıp geçen günlerden bir gün, kaskatlı havuz, şırıl şırıl akıp dururken, etrafına kurulmuş kümeslerinden çıkıp dolanan çeşit çeşit, sevimli kanatlılar arasında renk ahenk çiçekler ile dolu bahçede oturup, birkaç satır, sevdiğiniz kitapları okumadan da dönemeyeceksiniz, biliyorum da yazıyorum, inanın… Ne çok rahmet istedi Münir Nureddin bey, yine kulaklarımda bir muhteşem şarkı;
Bahçemde açılmaz seni görmezse çiçekler,
Sahil seni, rüzgâr seni, akşam seni bekler.
Gelmezsen eğer, mevsimi nereden bilecekler?
Sahil seni, rüzgâr seni, akşam seni bekler…
İşte öyle bir masal, öyle bir rüya, öyle işte…
Vadim o kadar yeşil ki, tulua bak beni yâd et. Obam Termal…
Alanya mutfağında davet sofralarının baş tacı yemeklerimizden biri ile başlayalım. Laba koyun keçi gibi küçük baş hayvanların kaburga kemikleri ile leğen kemikleri arasında sağlı, sollu bölge ile omurga kemikleri ile sınırlı olan boşluk alandır. Alanya da yerel ölçekte mevcut kasaplarımız sipariş üzerine Laba yı hazırlar ve teslim eder. Bir labalık hazırlayıver diyerek başlayan serüven aynı sofrada lezzetli bir şölene dönüşür.
Sizlere İzmir'de Uşak Lezzetlerine yolculuğa çıkaracak çok özel bir mekan önerim var. 1957 Ulubey, Uşak yöresine ait birbirinden özel el açması ürünleri ile hizmet veren mekanın sahibesi Uşak' lı Sevgili Müzeyyen ve annesi kendileri birebir mutfaktalar. Hemen hemen herseyi açık mutfakta göz önününde tazecik hazırlıyorlar. Sadece kahvaltı olarak sınırlandırmak yanlış olur. Kahvaltının çok üstünde lezzetler, olabildiğince doyurucu...
Merhabalar sevgili lezzet dostları. Sizlere İzmir'de yeni açılan bir mekandan bahsetmek istiyorum. Doğal Yaşam Et Balık Restoran Sasalı Kent Ormanı karşısında, İzmir’ de her yaştan ve her kesimden insanın, özellikle çocuklu ailelerin ve de şehrin kalabalığından bıkmış sakinlik arayanların kaliteli zaman geçirebileceğiniz bir yer, Doğayla iç içe, kocaman bir alan üzerine kurulu, çocuk oyun parkları, çocuklar için at binme alanı, açık- kapalı oturma düzenleri ve bir konser sahnesine sahip.
ahane bir mekan tanıtmak istiyorum sizlere! Aslında kahvaltı benim için diğer öğünlerden çok daha önemli, çünkü ben kahvaltısız asla güne başlamam ve etmediğim sürece gün başlamış sayılmaz benim için. Bu yüzden de benim gibi düşünenler için kahvaltı yapılacak mekanlar çok önem taşıyor ama her mekanda da kahvaltı edilemiyor maalesef!İşte gönül rahatlığıyla kahvaltı edeceğiniz şahane bir mekan tavsiyesidir sakız reçeli_alaçatı! Kahvaltı 09:00 ile 17:00 saatleri arasında veriliyor. Kahvaltı dışında tercih edebileceğiniz farklı menü seçenekleri de var. Kahvaltı menüsüne baktığınızda ilk olarak değişik isimler dikkat çekiyor. Serpme Kahvaltı, Ego Tavan, Kritik Kahvaltı, Çekici Kadın Kahvaltısı.. Reçeller ev yapımı ve inanılmaz lezzetli. Özellikle de sakız reçeli nefis...
Meyhaneye yanında dostların varsa bir başka gidersin. Zira rakı yalnız içilmez. Uzun sohbetlerin, dertleşmelerin, keyiflenmelerin yeridir meyhane. Rakının en büyük mezesi muhabbettir, içtikçe insan keyiflenir ve güzel sohbetlere yönelir yani hem anlatır hem dinler.
Alaçatı denilen yer İzmir’in Çeşme ilçesine bağlı küçük bir Ege köyü. Rüzgarı bol olduğundan ilk sörfçüler keşfetmiş burayı. Ama bir süre sonra popilasyonu zirve yapınca turizmin ana gelir olduğu bir yere dönüşmüş. Gerçekten halk da durumu iyi kullanmış, evler, butik oteller, sokaklar, dükkanlar, meyhaneler vs doğal dokuyu bozmadan tatilcilerin hizmetine sunulmuş.
Yemek yemeyi karın doyurmaktan çok keyif olarak gören biriyim. Bu sebeple aslında alışveriş merkezlerinde hızlıca ve ayaküstü yenen yemekler tercihim değildir. Ancak Mavi bahçe alışveriş merkezinde bulunan The House Cafe Mavi bahçe bu önyargımı yıkan bir yer.
Günümüzde büyük ve kalabalık şehirlerde yaşayan insanlar buldukları her fırsatta yaşadıkları yerlerden fazla uzaklaşmadan keyifli vakit geçirebilecekleri,geniş,ferah,hijyenik ve lezzetli menülere sahip mekanlar arıyor. 3 katının her birinde ayrı konseptiyle gelen misafirlerine hizmet veriyor.