Sizden Gelen Tarifler
Siz de kendi tariflerinizi gönderin, isminiz ile birlikte sitemizde yayınlayalım.
Sırtını dünyaya dönmüş, yüzünü engin maviliklere. Büyük şehre, İzmir, bir saat sürmez mesafede fakat Cennet bir adım ötede…
Her sabah aynı güzelliğe uyandığı olur insanın, eşinden, evinden, işinden alıştığı. Bazen kıymeti fark edilmez mi olur ne? İşte öyle bir yerdesin, uyandığında, daha ilk gecenin sabahında, sanki yüz yıldır bu güzelliğe göz açmışsın gibi sarıvermiştir seni… Lâkin pek kıymetlidir, fark edersin. Pek bir alışkanlık yapıcı, sıkılmazsın, bıkmazsın.
Balıklıova... Zaten mini minnacık, hissedilircesine sakin… Genellikle hafta sonu keyifli kaçamaklar arzusunda gönüller, lezzet arayışı içinde damaklar… Balık, midye, ahtapot, roka, kıvırcık, maydanoz, zeytinyağına doymuş salatalar. Ne içeceksen artık, denize karşı, balığı ağlatmadan?
‘Huzurun da lezzeti varmış meğer’ dersin.
Kumrular Kış günlerine hazırlanıyor. Çimenlerin arasından, Sonbaharın kırıp düşürdüğü minicik dal parçacıklarını topluyor ve Villa Polikne önündeki yıllanmış palmiyenin güvenli, sık, kuvvetli yaprakları arasına yuva kuruyor. Gugukçuk…
Öyle bir an oluyor ki denizin çırpıntısından başka sadece yanağına değen üflentiyi de duydun sanıyorsun, ürperti tenine değiyor, tadı damağında kalıyor…
Uzaklarda, çok uzaklarda İzmir’in ardında sıra dağlar, öyle yakın ki, bazen, denizin üzerinde yürüyüp gitmek geliyor insanın içinden.
Begonviller, yaseminler sarmış her yanı.
Bahar bu, “son” da deseler bahar işte, gönüle değmeye görsün bir kere... Eylül...
Her günü başka iklim, her vakti ayrı mevsim...
‘Sonbahar Yaprakları ah, savrulup düştükçe dudağım titrer aşkımı söylemeye...’
Huzur dolu bir Eylül gecesi, sahilde, çimenlerin üzerinde ve palmiyenin altında oturmuş, akşam yemeğimi yerken…..,
Sadece Kuzey Yıldızı, söz verdiği gibi, sadıkane, her zamanki yerindeydi. İyi ki eski şarkılar var diye düşündüm…
Frank Sinatra’nın şarkısı esti, çınladı kulaklarımda, ‘I will wait for you’, dalgalar sakince kumsalı öpüyorken;
Sonsuza kadar sürecek olsa bile bekleyeceğim seni.
Binlerce Yaz geçse de seni bekleyeceğim.
Sen yanıma dönünceye kadar, sana sarılıncaya kadar,
Senin iç çekişini kollarımın içinde duyuncaya kadar.
Saat ağırca işleyecek, zaman birer birer geçecek,
Ve tüm beklenenlerin gerçekleşeceği vakit gelecek.
Öyle bir vakit ki, döneceksin, beni bulacaksın ve koşacaksın
Seni bekleyen kollarıma, doğruca…
Villa Polikne.
Yazın güneşi, Eylül esintisi…
Bir aşk şarkısı, bir lezzet bahçesi…
Seyahat ile birlikte lezzettende hoşlananlar, hatta seyahatlerinde lezzeti arayanlar için Ege hepinizin bildiği üzere başlıbaşına bir fasikül, Ege de lezzetler de tıpkı koyları gibi bir dantel görünümünde, İzmir merkezde bulduğunuz bir lezzeti çok değil, yaklaşık kırk dakikalık bir kazasında biraz daha değişik, biraz daha sofistike ve hatta değişik bir anlamda biraz daha uçuk bulabiliyorsunuz, bazen yürürken kaldırım taşları arasından çıkmış bir otun üzerine basmaya bile kıyamıyorsunuz, aklınıza hemen o otun tencere içindeki lezzetini getiriveriyorsunuz.
Sizlere İzmir'de Uşak Lezzetlerine yolculuğa çıkaracak çok özel bir mekan önerim var. 1957 Ulubey, Uşak yöresine ait birbirinden özel el açması ürünleri ile hizmet veren mekanın sahibesi Uşak' lı Sevgili Müzeyyen ve annesi kendileri birebir mutfaktalar. Hemen hemen herseyi açık mutfakta göz önününde tazecik hazırlıyorlar. Sadece kahvaltı olarak sınırlandırmak yanlış olur. Kahvaltının çok üstünde lezzetler, olabildiğince doyurucu...
Meyhaneye yanında dostların varsa bir başka gidersin. Zira rakı yalnız içilmez. Uzun sohbetlerin, dertleşmelerin, keyiflenmelerin yeridir meyhane. Rakının en büyük mezesi muhabbettir, içtikçe insan keyiflenir ve güzel sohbetlere yönelir yani hem anlatır hem dinler.
ahane bir mekan tanıtmak istiyorum sizlere! Aslında kahvaltı benim için diğer öğünlerden çok daha önemli, çünkü ben kahvaltısız asla güne başlamam ve etmediğim sürece gün başlamış sayılmaz benim için. Bu yüzden de benim gibi düşünenler için kahvaltı yapılacak mekanlar çok önem taşıyor ama her mekanda da kahvaltı edilemiyor maalesef!İşte gönül rahatlığıyla kahvaltı edeceğiniz şahane bir mekan tavsiyesidir sakız reçeli_alaçatı! Kahvaltı 09:00 ile 17:00 saatleri arasında veriliyor. Kahvaltı dışında tercih edebileceğiniz farklı menü seçenekleri de var. Kahvaltı menüsüne baktığınızda ilk olarak değişik isimler dikkat çekiyor. Serpme Kahvaltı, Ego Tavan, Kritik Kahvaltı, Çekici Kadın Kahvaltısı.. Reçeller ev yapımı ve inanılmaz lezzetli. Özellikle de sakız reçeli nefis...
Son günlerde, daha doğrusu son dönemlerde o kadar moda oldu ki Osmanlı mutfağı, Osmanlı yemekleri furyası, herkeste bir Osmanlı Yemekleri sevdası, ama bilmeden yazdıkları, bilmeden kovaladıkları, bilmeden bir trendin peşine düşmeleri; bu işe gönül vermiş, mutfak sanatını yüceltmeye, kendinden kattıklarıyla Türkiye mutfağını bir yerlere getirmeye çalışan, yeni neslin ufkunu karartıyor, yanılgılara düşmesini sağlıyor.
Hani derler ya her yiğidin bir yoğurt yiyişi; her lezzetçinin de kendine özgü bir tarifi vardır. Önemli olan tarifinin ikinci, üçüncü ve süre gelen uygulamalarda aynı tadı, lezzeti vermesi. Lezzet te kurallara uyulması, en önemlisi de sevgi katılması, üstat Aydın Boysan gibi. Samatya’da büyümedik ama ailemizin verdikleri ile yemek-içmek üzerine bizde bir takım kültürler aldık. Her yörenin kendine özgü lezzetleri, yemekleri olmazsa olmazları vardır.
Mezopotam'ya Anadolu'nun kadim şehri Mardin, Gaziantep, Şanlıurfa, Hatay, Diyarbakır gibi mutfak tarihçeleri halep mutfağına dayanmaktadır lakin Gaziantep, Urfa, Diyarbakır, Hatay biraz daha acı ve yoğun baharatlar la benimsemişler ama Mardin mutfağını özel kılan harika baharatlar ve taze baharatlardan geliyor.