Sizden Gelen Tarifler
Siz de kendi tariflerinizi gönderin, isminiz ile birlikte sitemizde yayınlayalım.
Sizlere toplumumuzda, özellikle gastronomi camiasında sıkça kullanılan bazı yanlış sözcüklerden bahsetmek istiyorum.
Sizlere toplumumuzda, özellikle gastronomi camiasında sıkça kullanılan bazı yanlış sözcüklerden bahsetmek istiyorum. Bu sözcüklerin en sık kullanılanı doğrusu ONORE olan ama nedense maalesef “onure’’ olarak kullanılan, eski dilde şerefyab oldum/ettiniz yerine Türkçemize girmiş veya Türkçemizde kullanıla gelmiş onur sözcüğünden yanlış türetilerek onure haline dönüşmüş bir zavallı sözcük.
Aslına bakarsanız onure diye bir şey yok, böyle bir sözcük de yok, aslı Fransızca kökenli ve ONORE, eğer Türkçe kullanmak istiyorsanız, onur verdiniz, onurlandırdınız, gururlandırdınız, şeref verdiniz, gururlandırdınız, şeref duydum gibi kelimeleri seçer beğendiğinizi kullanırsınız, onure ettiniz çok onure oldum, beni onure etti derseniz, Türkçe ye vakıf olmadığınız, kulaktan duyduklarınızla kişisel sınıf atlama kaygılarıyla bazı bilmediğiniz kelimeleri kullanarak kendinizi entelektüel göstermeye çalışan bir cahilden farkınız yoktur.
Tıpkı bazılarının yılların Şam tatlısına Şam Bali dedikleri gibi. Türkçe sözlüklere, imla kılavuzlarına bakınız acaba “bali’’ diye bir kelime var mı?
Benim bildiğim Uzakdoğu da Bali diye bir ada, ve bir de tutkal markası var o tutkal markası da (yy) ile bitiyor ve bali diye okunuyor. Peki nereden geldi, nereden çıktı bu; kısaca hikayesini anlatayım. Şam tatlı çoğunlukla bir sokak lezzeti, çok da severim, hele güzel yapan birinin elinden limon tuzunun kıvamı iyi ayarlanmış olanından o ekşinin acılığını hissettirmeyeninden olursa. Az sermaye gerektiren, sokakta ucuza satılan, porsiyonlaması ve dolayısıyla satışı kolay bir tatlı. Satanlarsa küçük şehirlerden büyük hayallerle kentlere gelen delikanlılar.
Hepsinin şivesi İstanbul şivesi olacak değil ya. Ama satmaları da lazım, satıcı bağırıyor, pazarlama yapıyor. Şam tatlı, Şam tatlı, Şam balı bunlar, ama birinin şivesi bozuk, Şam Balı diyemiyor. Şam bali diye çıkıyor çocukcağızın ağzından. Takılıyor gidiyor ve dillere pelesenk oluyor. Diğer yandan bilirsiniz karpuzcular, karpuzu “çay şekeri’’ veya “karpuz kurabiye’’ diye pazarlarlar, dutçuların sloganı “dut ye bal ye’’ kavuncular ise “bal kavunu’’ diye pazarlarlar, Şam Tatlıcılar da Şam Balı derken tamamen şive bozukluğundan, şambali yapıvermişler. Kolaya kaçmanın bir yolu.
Beş harflik bir kelime ile iki harfli bir kelime arasında kaç harf fark eder? Üç değil mi? Çok mu zordur Sayın yazmak varken aradaki üç harfi kaldırıp Sn yazmak, konuşurken; Sayın başkanım, Sayın Amirim, Sayın Müdürüm diyorsunuz da yazarken çok mu zor geliyor da aradaki o üç harfi kaldırıp Sn başkanım, Sn amirim, Sn müdürüm diye yazıyorsunuz? Amir, Müdür, Başkan çok mu hoşlanıyor kendisinin ünvanının önüne kalay’ın kimyasal simgesi olan (Sn) koyulmasından. Bu da bir yanlış arkadaşlarım, üç harf daha inanın sizi hiç yormayacak. Bilmemek ayıp değil öğrenmemek ayıp olan ve tabii yanlışta ısrar etmek. Daha çok var, kimisi yöresel, kimisi bölgesel, kimisi de şive kaynaklı kimisi de bilgisizlikten oluşmuş hatalar. Mutfak camiasında, executive şefler, masterler, Michellin şefler, kendi kendilerine unvan verenler, ben gurmeyim diyenler, bunlar öyle kolay elde edilen ünvanlar değiller, belli kuralları var, prosedürleri var.
Hele Michellin şef diye bir unvan kesinlikle yok, ancak ve ancak Michellin yıldızlı müessesede çalışmış bir şef olabilirsiniz ama o müesseseden ayrıldıktan sonra ancak şu Michellin yıldızlı müessesede çalıştığınızdan bahsedebilirsiniz, belki apranti belki şef olarak çalıştınız bir zamanlar, çok büyük katkılarınız da oldu o yıldızlarda ama siz gittiniz.
Michellin yıldızları orada kaldı, bir sonraki denetlemeye kadar, sizden sonra yıldız kaybederse, ben gittim kaybettiler diye övünebilir bir ilave yıldız alırlarsa da, demekki ben olmadan da alabildiler diye üzülebilirsiniz.
Çünkü Michellin yıldızı şefe değil müesseseye verilir efendim. Son olarak çok yazdım fazla uzatmadan değineyim, güzelim DOLMAlara sarma diyenlerde yanlış biliyorlar, her zaman tartışmaya hazırım.
Alanya mutfağında davet sofralarının baş tacı yemeklerimizden biri ile başlayalım. Laba koyun keçi gibi küçük baş hayvanların kaburga kemikleri ile leğen kemikleri arasında sağlı, sollu bölge ile omurga kemikleri ile sınırlı olan boşluk alandır. Alanya da yerel ölçekte mevcut kasaplarımız sipariş üzerine Laba yı hazırlar ve teslim eder. Bir labalık hazırlayıver diyerek başlayan serüven aynı sofrada lezzetli bir şölene dönüşür.
Sizlere İzmir'de Uşak Lezzetlerine yolculuğa çıkaracak çok özel bir mekan önerim var. 1957 Ulubey, Uşak yöresine ait birbirinden özel el açması ürünleri ile hizmet veren mekanın sahibesi Uşak' lı Sevgili Müzeyyen ve annesi kendileri birebir mutfaktalar. Hemen hemen herseyi açık mutfakta göz önününde tazecik hazırlıyorlar. Sadece kahvaltı olarak sınırlandırmak yanlış olur. Kahvaltının çok üstünde lezzetler, olabildiğince doyurucu...
Merhabalar sevgili lezzet dostları. Sizlere İzmir'de yeni açılan bir mekandan bahsetmek istiyorum. Doğal Yaşam Et Balık Restoran Sasalı Kent Ormanı karşısında, İzmir’ de her yaştan ve her kesimden insanın, özellikle çocuklu ailelerin ve de şehrin kalabalığından bıkmış sakinlik arayanların kaliteli zaman geçirebileceğiniz bir yer, Doğayla iç içe, kocaman bir alan üzerine kurulu, çocuk oyun parkları, çocuklar için at binme alanı, açık- kapalı oturma düzenleri ve bir konser sahnesine sahip.
ahane bir mekan tanıtmak istiyorum sizlere! Aslında kahvaltı benim için diğer öğünlerden çok daha önemli, çünkü ben kahvaltısız asla güne başlamam ve etmediğim sürece gün başlamış sayılmaz benim için. Bu yüzden de benim gibi düşünenler için kahvaltı yapılacak mekanlar çok önem taşıyor ama her mekanda da kahvaltı edilemiyor maalesef!İşte gönül rahatlığıyla kahvaltı edeceğiniz şahane bir mekan tavsiyesidir sakız reçeli_alaçatı! Kahvaltı 09:00 ile 17:00 saatleri arasında veriliyor. Kahvaltı dışında tercih edebileceğiniz farklı menü seçenekleri de var. Kahvaltı menüsüne baktığınızda ilk olarak değişik isimler dikkat çekiyor. Serpme Kahvaltı, Ego Tavan, Kritik Kahvaltı, Çekici Kadın Kahvaltısı.. Reçeller ev yapımı ve inanılmaz lezzetli. Özellikle de sakız reçeli nefis...
Meyhaneye yanında dostların varsa bir başka gidersin. Zira rakı yalnız içilmez. Uzun sohbetlerin, dertleşmelerin, keyiflenmelerin yeridir meyhane. Rakının en büyük mezesi muhabbettir, içtikçe insan keyiflenir ve güzel sohbetlere yönelir yani hem anlatır hem dinler.
Alaçatı denilen yer İzmir’in Çeşme ilçesine bağlı küçük bir Ege köyü. Rüzgarı bol olduğundan ilk sörfçüler keşfetmiş burayı. Ama bir süre sonra popilasyonu zirve yapınca turizmin ana gelir olduğu bir yere dönüşmüş. Gerçekten halk da durumu iyi kullanmış, evler, butik oteller, sokaklar, dükkanlar, meyhaneler vs doğal dokuyu bozmadan tatilcilerin hizmetine sunulmuş.
Yemek yemeyi karın doyurmaktan çok keyif olarak gören biriyim. Bu sebeple aslında alışveriş merkezlerinde hızlıca ve ayaküstü yenen yemekler tercihim değildir. Ancak Mavi bahçe alışveriş merkezinde bulunan The House Cafe Mavi bahçe bu önyargımı yıkan bir yer.
Günümüzde büyük ve kalabalık şehirlerde yaşayan insanlar buldukları her fırsatta yaşadıkları yerlerden fazla uzaklaşmadan keyifli vakit geçirebilecekleri,geniş,ferah,hijyenik ve lezzetli menülere sahip mekanlar arıyor. 3 katının her birinde ayrı konseptiyle gelen misafirlerine hizmet veriyor.