Sizden Gelen Tarifler
Siz de kendi tariflerinizi gönderin, isminiz ile birlikte sitemizde yayınlayalım.
Yurtiçi ve yurtdışı 70'e yakın zincir restaurant zinciri firmaların sahibi Eren Kurt'un kısa biyografi tadında soru cevap söyleşisi
Sevgili okurlar uzun zamandır röportaj yapmıyorum ancak beklediğinize değecek bir röportaj yazı gerçekleştirdim. Bugünkü yazının konusu Sn. Eren Kurt kendisini ve yaptığı işleri büyük bir zevkle takip ediyorum ve benim gibi binlerce insan var. Onu tanıyan tanımayan herkesin ilgisini çekecek bir soru cevap oldu. Kendisini yakından takip etmeme neden tabiki yedikten sonra tadını sevdiğim bir lezzet Pizza Locale ve Müdavim Pide sebebiyle oldu. Pizza Locale ile ilk tanışmam bir uçuş esnasında havayollarının özel uçuş dergilerinden birinde reklamlarını görmemle başladı. Daha sonra İstanbul’da yaşayan kuzenlerim “Pizza Locale diye bir yer açılmış duydun mu, harika pizzalar yapıyorlarmış şu sıralar çok popülerler” dediler ve o anda İzmir’e ışınlanıp o pizzayı yemek istedim ancak yoğun iş temposundan kısmet olmadı ve maalesef Bursa’da açılana kadar deneyemedik. Bursa’da açılışını çok yakından takip ettik, daha önce Müdavim açıldığı için onun müşterisiydik, pideleri başarılı her malzeme kaliteli ve ürünler lezzetliydi ama Pizza Locale için ayrı bir merak içindeydik. Pizza Locale’nin açılacağı gün Müdavim’e gittik baktık klasik ufak aksilikler olmuş açılış 1-2 gün sonraya ertelenmiş. O dönem mağaza yetkilileri ile tanıştım ve açıldığı ilk gün müşterisi olduk. Kuzenlerim tamamen haklıydılar, çok lezzetli bir pizzaydı ve Bursa’da özel bir kaç İtalyan restoranından başka bu tarz fast food mantığındaki mekanlarda böylesini yememiştik. Hatta İtalyan restoranlarındaki pizzalardan da çok farklıydı. Şaka gibi ama adı Pizza Locale olmasına rağmen :) onun müdavimi olmuştuk. Her hafta oradaydık ve çevremizdeki kim varsa sürüklüyorduk. Bu kadar sevginin üzerine bu markanın yaratıcısı kim merak ettim ve instagramdan takip etmeye başladım. Girişimci kişiliğiyle ön plana çıkan Eren Kurt bir çok etkinliğe davet edilmiş girişimcilik ve kendi yaptıkları ile ilgili konuşmalar yapmış hepsinin videolarını izledim. Daha önce ne iş yaptığı, pizza yapmayı nereden öğrendiği, yemeye olan ilgisi ve girişim yapma şekli. Tam bir beyaz yakalının hayalini gerçekleştirmiş güzel markaların imtiyaz sahibi olmuştu. Bundan çok etkilendim ve İzmir’e ilk gittiğimde Bostanlı’daki yeni çıkardığı Pop-Up Burger’I ziyaret ederek deneme yaptım amacım Bursa bayiliği ile ilgili konuşmaktı. Sadeliğin ön plana çıktığı lezzetli bir mekan yapmışlardı ama Locale’de aldığım enerjiyi alamadım ve girişimci olmadığımı hatırlayarak o konuyu hiç karıştırmadan pizza yemeye devam ettim :)
Eren Kurt’un konuşmalarından hatırladığım Ankaralı bir
pizzacı varmış, pizza yapmayı öğrendiği yer. Ankara’ya çok
gitmem ama tesadüf bir iş ziyareti oldu ve çalıştığımız ofisin bulunduğu yerde
o pizzacıyı gördüm (birazdan alttaki sorularda adını bulacaksınız, yazmayayım
ki gizemli olsun yazının sürüklüyeciliği artsın :) ). Hemen
instagramdan Eren Kurt’a mesaj çektim ve samimi bir cevap aldım evet orası
dedi, şunu da eklemeyi unutmadı “biraz daha saga bakarsan müdavim’in inşaatını
görebilirsiniz” konuşmalardan
hatırladığım kadarıyla vefa nedeniyle Ankara’ya uzun bir süre Pizza Locale
açmamışlar.
Mayıs 2020 itibariyle Pizza Locale’nin 32,
Müdavim’in 18, Pop up Burger’in 5, Emektar Kebap’ın 1 ve Çeşnili Döner’in 5 şubesi
bulunmakta. Yurtiçi ve yurtdışı 61 şubesi olan zincirlerin kurucusu. Tabi ki bu
bir ekip işi Eren Kurt’un ortakları ekip üyeleri bir çok paydaşları var ama bu
yazımız sadece kendisi ile ilgili olduğu için detaya girmeyeceğim. Ayrıca
herşeyi bu yazıda yazmamam seri yazmam lazım bunun gibi en az 10 yazı
yazmalıyım ki yaptıkları hakkında ve çevresindeki insanlarla ilgili biraz
bilginiz olsun ama bunu yapmayacağım :)
Bu
arada kendisini sadece instagramdan birkaç yazışma ve Bursa Locale, Müdavim
yönetim ekibinin kendisi ile ilgili söylediği pozitif yorumlardan biliyorm
kendisini, farklı bir iletişimimiz veya görüşmemiz olmadı. Bir de aynı yaşta
olmamız “adam benim yaşımda neler yapmış sen bir ufak dükkan bile açamadın” psikolojisine
girerek kendisini araştırarak taktik kapma amacını taşıyor ancak daha bir
taktik kapmış değilim çünkü yakın vadede bir mekan açma projem yok :).
Şimdi lafı daha da uzatmadan soru cevap kısmına geçelim ancak buradaki sorular
kısıtlı çünkü bu başarı hikayesini merak edenler kendileri araştırmalı, armut
piş ağzıma düş yok. Internette bir çok kaynak var :)
Tanımayanlar için kısa bir biografi alabilir miyiz?
Üniversiteden sonra 2008 -2015 yılları arasında kurumsal bir şirkette çalıştıktan sonra yıllardır hayalini kurduğum ve kendimi hazırladığım restoran işine girmeye karar verdim. Bizzat yapabileceğim ve usta ile münasebetimizin az olacağı bir mutfak seçip eğitimini aldım ve İzmir’de kendi pizzacımı açtım. Ardından sektörde gördüğüm yüksek tüketim hacmini referans alarak müdavim pide markasını kurdum. Ardından festivaller için burger yapıp satacak bir food truck yaptık ve yatırımcıların yoğun talebi üzerine onu da zincir haline dönüştürdük. Sonrasında Emektar Kebap isimli bir kebapçı açtık. Son olarak da büyüyen eko-pazar a bir marka arz ederek Çeşnili Döner markası ile tavuk döner işine girdik. Bugünlerde covid19 pandemisi sonrası büyüyen paket servis pazarına hizmet etmek için hayalet mutfak konseptinde sadece paket servis hizmeti veren düşük yatırım ve operasyonel maliyetli konseptler üzerine çalışıyoruz.
Ortak çok önemli, bir yatırımcı adayı ortak seçerken nelere dikkat etmeli?
Ortaklık yapılarında görev tanımı, dağılımı ve bu dağılıma saygım en temel faktörler. Ortaklar birbirinin açıklarını kapatmıyorlar ise sadece finansman koyarak ortaklık yapısı oluşturmayı sürdürülebilir bulmuyorum.
Ben kendi ortaklık yapılarımda Ar-Ge, kurumsal kimlik yapılandırması, pazarlama ve operasyonel işleri üzerime alırken, finansman, muhasebe gibi konuları ortaklık yaptığım kişilerden beklerim.
Bu işlere başlarken bu noktaya geleceğinizi hesapladınız mı? Hesapladıysanız planın neresindesiniz?
Başarılı olacağımı, ilk açtığım dükkanın ticari olarak beni mutlu edeceğini biliyordum ancak beklediğimden daha kısa sürdü ve asla öngöremeyeceğim bir seviyeye ulaştı.
Yatırımcı/girişimci olmaya başlamadan özel nir eğitim aldınız mı? Kitap okudunuz mu? Rol model diyebileceğiniz biri var mı? Elinizden tutan, şu anki hale gelmenizde sırtınızı dayadığınız bir dost, abi/abla veya sponsor var mıydı? Evet ise detaylar lütfen.
Okumadım, kişisel gelişim kitaplarına ve organizasyonlarına inanmam.
2020’de Avrupa’da 03/2021’de beş şube hedefimiz vardı. Bunun revize edileceği aşikar. Rotterdam şubemiz hazır. Onu açıp güçlendirmek üzerine iş planlarımızı güncelledik, sonrasına bakacağız.
Güzel sloganlar buluyorsunuz sanırım bu içten gelen bir kabiliyet. Kabiliyet yoksa bile slogan bulmak zorunda mıyız? Yani bunun için bir destek alınmalı mı yoksa zamanı gelince doğaçlama bir slogan oluşursa mı eklenmeli?
Bu bir yetenek.Bu yeteneğe sahip olmayabilir herkes.O durumda bu yeteneğe sahip bir ekibe ihtiyaç vardır. Ben de böyle bir ekiple çalışıyorum. Sloganlar ve pazarlama stratejisindeki başarı da aslan payı casual consultancy ekibinindir.
Bizi Türkiyeden tanıyan Türk yatırımcılar ve onların yerel ortaklarından oluşan konsorsyumlar ile işerliyoruz.
İşi ticari bir organizasyonlara dönüştürdükleri ve bu seneple samimiyetlerini kaybettikleri için malesef blogger/influencer hesaplarının bir çoğunu takip etmiyorum.
Oburcan, yiyomfoodblogger gibi uzun süreli ahbaplıklarımın olduğun hesapları ve sizin gibi samimi bulduğum bazı hesapları takip ediyorum.
Destek almıyoruz tamamen bir ajans tarafından yönetiliyor sosyal medyamız.Akans bizim ama çalışanlara bu konuda bireysel olarak ben çok katkı sağlayamıyorum.Sosyal medya çok aaktif,soru-cevap hareketlişiği çok olduğu için muhakkak bir sorumlu atamak gerekiyor.
Asla olmaz
Pandemi herkese yeni bir yaşam tarzı öğretiyor. Buna hazırlıklı mısınız yoksa şu an hazırlanıyor musunuz? Nasıl?
Buna kimse hazırlıklı değildir. Ama biz hızlınaksiyom aldık. Sektörümde sonrasında takip ettiği adımlar attık. Büyüme projeksiyonumuzungüncelleyip, mevcut yapıyı korumak üzerine planları değiştirdik.
O hikayeye hakim değilim ama Pizza İl Forno nun sahibi Utku çok yetenekli ve bizyoner bir girişimci. Kendi katkısı çoktur.
Benim favorim Emektar Kebap :)
Mekanlarınızın çoğu neden alkolsüz? Alkollü ve alkolsüz işletmeler arasındaki fark nedir? Alkollü zincir işletme olması zor mu?
Konseptlerimiz alkollü tüketim işe %100 örtüşmüyor, örtüşen markalarda her yerde ruhsat alınmıyor. Karşı bir duruşumuz yok ama operasyonel olarak verdiğinden daha fazlasını aldığını söyşeyebilirim, tecrübelerime dayanarak.
Kurucu ortağı olduğum markaların 70’e yakın şubesi var. Toplam 8 tane de kapanmış dükkanımız var maalesef.
Burger pazarı çok hareketli ve kirli. Orada fark yaratamadık maalesef.
Markalarımız doğru temsil edildiği her nokta da başarılı oldu. Bursa’da temsilde problem yaşadık. Bizim de hatalarımız olmuştur elbette. Değil Bursa’da Türkiyenin herhangi bir noktasında uzunca bir süre birşey açabileceğimizi sanmıyorum.
Fikir sahibi olacak kadar zaman geçirmedim ama profil, harcama kabiliyeti ve seçim kriterleri işe çok ideal bir kent. Bu denge ile beni pozitif yönde şaşırtmış ve mutlu etmiştir.
Leone Pastanesi
Das Cantinas
Öte Yaka
Sedir Restoran İzmir de favorilerim :)
Çok teşekkürler sizinle bu röportajı yapmak çok keyifliydi
Ben teşekkür ederim
Alanya mutfağında davet sofralarının baş tacı yemeklerimizden biri ile başlayalım. Laba koyun keçi gibi küçük baş hayvanların kaburga kemikleri ile leğen kemikleri arasında sağlı, sollu bölge ile omurga kemikleri ile sınırlı olan boşluk alandır. Alanya da yerel ölçekte mevcut kasaplarımız sipariş üzerine Laba yı hazırlar ve teslim eder. Bir labalık hazırlayıver diyerek başlayan serüven aynı sofrada lezzetli bir şölene dönüşür.
Sizlere İzmir'de Uşak Lezzetlerine yolculuğa çıkaracak çok özel bir mekan önerim var. 1957 Ulubey, Uşak yöresine ait birbirinden özel el açması ürünleri ile hizmet veren mekanın sahibesi Uşak' lı Sevgili Müzeyyen ve annesi kendileri birebir mutfaktalar. Hemen hemen herseyi açık mutfakta göz önününde tazecik hazırlıyorlar. Sadece kahvaltı olarak sınırlandırmak yanlış olur. Kahvaltının çok üstünde lezzetler, olabildiğince doyurucu...
Merhabalar sevgili lezzet dostları. Sizlere İzmir'de yeni açılan bir mekandan bahsetmek istiyorum. Doğal Yaşam Et Balık Restoran Sasalı Kent Ormanı karşısında, İzmir’ de her yaştan ve her kesimden insanın, özellikle çocuklu ailelerin ve de şehrin kalabalığından bıkmış sakinlik arayanların kaliteli zaman geçirebileceğiniz bir yer, Doğayla iç içe, kocaman bir alan üzerine kurulu, çocuk oyun parkları, çocuklar için at binme alanı, açık- kapalı oturma düzenleri ve bir konser sahnesine sahip.
ahane bir mekan tanıtmak istiyorum sizlere! Aslında kahvaltı benim için diğer öğünlerden çok daha önemli, çünkü ben kahvaltısız asla güne başlamam ve etmediğim sürece gün başlamış sayılmaz benim için. Bu yüzden de benim gibi düşünenler için kahvaltı yapılacak mekanlar çok önem taşıyor ama her mekanda da kahvaltı edilemiyor maalesef!İşte gönül rahatlığıyla kahvaltı edeceğiniz şahane bir mekan tavsiyesidir sakız reçeli_alaçatı! Kahvaltı 09:00 ile 17:00 saatleri arasında veriliyor. Kahvaltı dışında tercih edebileceğiniz farklı menü seçenekleri de var. Kahvaltı menüsüne baktığınızda ilk olarak değişik isimler dikkat çekiyor. Serpme Kahvaltı, Ego Tavan, Kritik Kahvaltı, Çekici Kadın Kahvaltısı.. Reçeller ev yapımı ve inanılmaz lezzetli. Özellikle de sakız reçeli nefis...
Meyhaneye yanında dostların varsa bir başka gidersin. Zira rakı yalnız içilmez. Uzun sohbetlerin, dertleşmelerin, keyiflenmelerin yeridir meyhane. Rakının en büyük mezesi muhabbettir, içtikçe insan keyiflenir ve güzel sohbetlere yönelir yani hem anlatır hem dinler.
Alaçatı denilen yer İzmir’in Çeşme ilçesine bağlı küçük bir Ege köyü. Rüzgarı bol olduğundan ilk sörfçüler keşfetmiş burayı. Ama bir süre sonra popilasyonu zirve yapınca turizmin ana gelir olduğu bir yere dönüşmüş. Gerçekten halk da durumu iyi kullanmış, evler, butik oteller, sokaklar, dükkanlar, meyhaneler vs doğal dokuyu bozmadan tatilcilerin hizmetine sunulmuş.
Yemek yemeyi karın doyurmaktan çok keyif olarak gören biriyim. Bu sebeple aslında alışveriş merkezlerinde hızlıca ve ayaküstü yenen yemekler tercihim değildir. Ancak Mavi bahçe alışveriş merkezinde bulunan The House Cafe Mavi bahçe bu önyargımı yıkan bir yer.
Günümüzde büyük ve kalabalık şehirlerde yaşayan insanlar buldukları her fırsatta yaşadıkları yerlerden fazla uzaklaşmadan keyifli vakit geçirebilecekleri,geniş,ferah,hijyenik ve lezzetli menülere sahip mekanlar arıyor. 3 katının her birinde ayrı konseptiyle gelen misafirlerine hizmet veriyor.