Sizden Gelen Tarifler
Siz de kendi tariflerinizi gönderin, isminiz ile birlikte sitemizde yayınlayalım.
Nişasta bulamacından elde edilen yufkaların şekerli süt ile ıslatılmasıyla yapılan GÜL kokulu ramazan lezzeti. Bir OSMANLI klasiği (GÜLLÜ AŞ) GÜLLAÇ
1400 lü yıllarda saray mutfağına giren yumurtalı ve tava güllacı gibi bir çok çeşiti olan nişasta bulamacından pişirilen kurumuş yufkalar genellikle yapraklarının şekerli süt ile ıslatılmasıyla tüketiliyordu. Sonradan gül suyu ilavesiyle ''GÜLLÜ AŞ'' adını aldı. Hazmı kolay hafif bir tatlı olması sebebiyle özellikle iftar sofralarının vazgeçilmez tatlısı olarak saray mutfağında yerini aldı. Günümüze kadar tahtını kimseye kaptırmayan bu lezzeti severek tüketiyoruz. Cevizli, Fıstıklı, Fındıklı, Narlı, Çilekli hatta Çikolatalısına kadar bir çok çeşidi ülkemizde yapılmakta ve tüketilmektedir. Bu yazımda sizlere KLASİKLER arasına girmiş olan CEVİZLİ GÜLLAÇ tarifini paylaşacağım. İftar sofralarınızda iftiharla konuklarınıza ikram edebilirsiniz. Kolay ve lezzetli bir sunum olacaktır. HAYIRLI RAMAZANLAR
MALZEMELER
2 lt süt
500 gr toz şeker
GÜLLAÇ (300gr)
GÜLSUYU (yenilebilir olmalı! birkaç damla)
VANİLYA (Bir çimdik)
CEVİZ İÇİ (ARZU ETTİĞİNİZ KADAR)
ÇİLEK, NAR veya TAZE MEYVELER (SÜSLEMEK İÇİN)
Süt ve şekeri kaynatıyoruz. Ocağı kapatıp birkaç damla gülsuyunu ve vanilyayı ilave edip karıştırıyoruz. Burada biraz bekleyeceğiz sütümüz biraz soğuyacak. Sıcak uygulama yaparsak yapraklar parçalanır hamur olur tepsimize alamayız eğer soğuk uygularsak yapraklar şerbet çekmez ve tatlımız kuru olur. Elimizi hafif yakacak kadar soğuyan sütümüz kullanmak için hazır demektir. Islama işlemi yaparken sütümüz fazla soğursa biraz ocakta ısıtabiliriz. Geleneğe uygun olması için güveç kaplarda üretim yapmanızı tavsiye ederim. Borcam veya tepsilerde de büyük üretimler yapılabilir soğuduktan sonra porsiyonlanarak servis edilebilir.
Küçük parçalara böldüğümüz güllaç yapraklarını süte batırarak güveç kabımıza diziyoruz. Parçaların parlak tarafları yukarı gelecek şekilde sıralıyoruz. Birkaç yaprakta bir kepçeyle sıcak sütümüzden güvecimize ilave yapıyoruz ki yapraklar şerbet çekmeye devam etsin. Orta kısma geldiğimizde iri çekilmiş ceviz serpiyoruz. Tekar üzerine yaprakları süte batırarak diziyoruz. Bir güveç için bir güllaç yaprağı yeterli olacaktır. İsteğe göre arttırılabilir. Dizme işlemi bitince güvecimize dolu bir kepçe süt döküyoruz ve üzerini örterek diğer güveci hazırlamaya geçiyoruz. Bütün güveçler bittiğinde ilk yaptığımız güveçten başlayarak şerbet kontrolü yapıyoruz. Muhtemelen tatlımız bütün şerbeti emmiş olacaktır elimizle sertliğini kontrol edip biraz daha süt ilave edebiliriz ve bıçakla rastgele birkaç delik açabiliriz. Tekrar üzerini örterek tamamen soğumasını bekliyoruz. Tatlımız soğuyunca artık dolaba kaldırabiliriz. Üzeri kapalı olmalı ki kabuk yapmasın. Birkaç saat bekledimi tatlımız servise hazır demektir
Büyük tepsi veya borcam üretimi yapacaksak yaprakları kırmadan veya 2 ye keserek şerbete batırıp diziyoruz orta kısımda veya her katta arasına iri çekilmiş serperek bütün yaprakları bitiriyoruz ve biraz süt ilave ediyoruz. aynı şekilde sıcak iken üzerini kapatıp 10 dak sonra kontrol edip süt ilavesi yapıp tekrar üzeri kapalı soğutuyoruz. Oda sıcaklığına gelince üzeri kapalı dolaba kaldırabiliriz.
Soğuyan güllaçlarımız servise hazır artık. Dilediğimiz meyve ve kuruyemişlerle süsleyerek servis yapabiliriz. Ben çilek ceviz ve fındık kullandım. Nar, vişne veya kiraz ile de süslenebilir. Genellikle kırmızı meyveler tercih edilmeli. Uzun saatler oruçtan sonra yemeği biraz fazla kaçırabiliyoruz. Fakat canımızda tatlı istiyor. İşte sizlere midenizi ferahlatıp sizi mutlu edecek hafif bir RAMAZAN tatlısı
AFİYET OLSUN
Alanya mutfağında davet sofralarının baş tacı yemeklerimizden biri ile başlayalım. Laba koyun keçi gibi küçük baş hayvanların kaburga kemikleri ile leğen kemikleri arasında sağlı, sollu bölge ile omurga kemikleri ile sınırlı olan boşluk alandır. Alanya da yerel ölçekte mevcut kasaplarımız sipariş üzerine Laba yı hazırlar ve teslim eder. Bir labalık hazırlayıver diyerek başlayan serüven aynı sofrada lezzetli bir şölene dönüşür.
Sizlere İzmir'de Uşak Lezzetlerine yolculuğa çıkaracak çok özel bir mekan önerim var. 1957 Ulubey, Uşak yöresine ait birbirinden özel el açması ürünleri ile hizmet veren mekanın sahibesi Uşak' lı Sevgili Müzeyyen ve annesi kendileri birebir mutfaktalar. Hemen hemen herseyi açık mutfakta göz önününde tazecik hazırlıyorlar. Sadece kahvaltı olarak sınırlandırmak yanlış olur. Kahvaltının çok üstünde lezzetler, olabildiğince doyurucu...
Merhabalar sevgili lezzet dostları. Sizlere İzmir'de yeni açılan bir mekandan bahsetmek istiyorum. Doğal Yaşam Et Balık Restoran Sasalı Kent Ormanı karşısında, İzmir’ de her yaştan ve her kesimden insanın, özellikle çocuklu ailelerin ve de şehrin kalabalığından bıkmış sakinlik arayanların kaliteli zaman geçirebileceğiniz bir yer, Doğayla iç içe, kocaman bir alan üzerine kurulu, çocuk oyun parkları, çocuklar için at binme alanı, açık- kapalı oturma düzenleri ve bir konser sahnesine sahip.
ahane bir mekan tanıtmak istiyorum sizlere! Aslında kahvaltı benim için diğer öğünlerden çok daha önemli, çünkü ben kahvaltısız asla güne başlamam ve etmediğim sürece gün başlamış sayılmaz benim için. Bu yüzden de benim gibi düşünenler için kahvaltı yapılacak mekanlar çok önem taşıyor ama her mekanda da kahvaltı edilemiyor maalesef!İşte gönül rahatlığıyla kahvaltı edeceğiniz şahane bir mekan tavsiyesidir sakız reçeli_alaçatı! Kahvaltı 09:00 ile 17:00 saatleri arasında veriliyor. Kahvaltı dışında tercih edebileceğiniz farklı menü seçenekleri de var. Kahvaltı menüsüne baktığınızda ilk olarak değişik isimler dikkat çekiyor. Serpme Kahvaltı, Ego Tavan, Kritik Kahvaltı, Çekici Kadın Kahvaltısı.. Reçeller ev yapımı ve inanılmaz lezzetli. Özellikle de sakız reçeli nefis...
Meyhaneye yanında dostların varsa bir başka gidersin. Zira rakı yalnız içilmez. Uzun sohbetlerin, dertleşmelerin, keyiflenmelerin yeridir meyhane. Rakının en büyük mezesi muhabbettir, içtikçe insan keyiflenir ve güzel sohbetlere yönelir yani hem anlatır hem dinler.
Alaçatı denilen yer İzmir’in Çeşme ilçesine bağlı küçük bir Ege köyü. Rüzgarı bol olduğundan ilk sörfçüler keşfetmiş burayı. Ama bir süre sonra popilasyonu zirve yapınca turizmin ana gelir olduğu bir yere dönüşmüş. Gerçekten halk da durumu iyi kullanmış, evler, butik oteller, sokaklar, dükkanlar, meyhaneler vs doğal dokuyu bozmadan tatilcilerin hizmetine sunulmuş.
Yemek yemeyi karın doyurmaktan çok keyif olarak gören biriyim. Bu sebeple aslında alışveriş merkezlerinde hızlıca ve ayaküstü yenen yemekler tercihim değildir. Ancak Mavi bahçe alışveriş merkezinde bulunan The House Cafe Mavi bahçe bu önyargımı yıkan bir yer.
Günümüzde büyük ve kalabalık şehirlerde yaşayan insanlar buldukları her fırsatta yaşadıkları yerlerden fazla uzaklaşmadan keyifli vakit geçirebilecekleri,geniş,ferah,hijyenik ve lezzetli menülere sahip mekanlar arıyor. 3 katının her birinde ayrı konseptiyle gelen misafirlerine hizmet veriyor.
Eş / Baba
BAYBURT ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler MYO Aşçılık/öğretim görevlisi
Mutfak kurulum eğitim menü planlama danışman
Kek çikolata hamur ekmek dondurma tatlı pasta ve lezzet ustası
Gastro - Araştırmacı
Yeme içme gezme keşif
ınstagram @espatissier