> Haberler > Röportaj

Favori Lezzetler Sordu, Executive Chef Adem Yılmaz cevapladı.

Favori Lezzetler Logo

Covid 19 öncesi ve sonrası Gastronomi ve Turizm sektöründe neler oluyor? Her şey eskisi gibi olacak mı? Şefler işsiz kalacak mı? Lezzet kaybı yaşanır mı? Favori Lezzetler sordu. Türkiye’nin gözde şefleri değerlendirdi. İşte size BTA Mutfak Şefi Adem Yılmaz’ın sektöre dair görüşleri…

Soru 1: Covid 19 sonrası sektörün geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Chef Adem Yılmaz: Bu kuşağın yaşamadığı pek çok uygulama ardı sıra yaşamımıza girdi. Sınırlar kapatılmış, yollar boşalmış, uçaklar park halini almışlardı. Çünkü ortada ne insan ne de seyahat kalmıştı ve ne yazık ki bugün itibariyle salgının tüm dünyaya Amazon’da ki kabilelere bile yayılmasına yol açan en önemli etken insanoğlunun durdurulamayan seyahat faaliyeti oldu.

Türk turizminin her krizi atlatmış olması ya da tecrübe biriktirmiş olması pozitif değerlendirilebilir. İçinde bulunduğumuz kriz diğerleri kadar kolay çözülebilecek türden değil. Global krizin müdahalesi de global iş birliklerine dayalı olmalıdır. Herkes değişecektir, değişmek zorunda kalacaktır.

Herkesin iyiliği için dışarıda diğer ülkelerle birlikte hareket etmek zorundayız. Rakiplerimizle birlikte hareket etmeliyiz çünkü herkesin birbirinden öğreneceği çok şey ve bunun ötesinde birbirinin desteğine ihtiyacı var. İçeride de en önemli insan kaynağına sahip çıkmalıyız. Burada devlet teşvikleri ön plana çıkarken, yapay daralma meydana getirerek, hizmet ve kaliteden ödün vermemek gerekir.

Halk sağlığıyla ilgili olarak bugüne kadar edinilen tecrübeye göre panik ve yanlış bilginin virüsten daha fazla zarar verdiği görülmüş. Dünya Bankası’nın tahminlerine göre de salgınlar nedeniyle yaşanan ekonomik kayıpların %90’ının koordinasyonsuz ve irrasyonel davranışlardan kaynaklandığı tespit edilmiştir.

Fransa, 38 milyon turist azalışı ile 2020’de en fazla turist kaybedecek ülke olacak.

İtalya ise %49 ile en fazla turist azalış oranına sahip olacak.

İspanya da ağır bir şekilde etkilenecek ve bu üç ülke Avrupa’daki düşüşün 1/3’ünü oluşturmaktadır.

Türkiye: -%34 / 18 milyon turist azalışı, Almanya: -%39 / 15 milyon turist azalışı, Yunanistan: -%36 / 11 milyon turist azalışı öngörülmektedir.

Bu salgınla birlikte butik otellere talepler artacak insanlar artık parası olsa da büyük otelleri tercih etmeyecek düşüncesindeyim .

Hijyenik ve Gıda Güvenliği üst seviyede olan yerleri tercih edecekler kalabalık halinde geziler turları tercih etmeyeceklerdir .

Eskiyle karşılaştırma yaparsak 2020 kayıp yıl olmuştur.

Gelirler ülke bazında düşünülünce yeme içme endüstrinde %35-40  olacaktır .

Toparlanma süreçi 2023 anca toparlanır .

Soru 2: Sizce sektör covid 19 öncesine döner mi? Dönerse ne zaman? Dönmezse neden?

Chef Adem Yılmaz: Yukarıda da cevapladığım üzere dönmez, beklediğimiz 2019 anlamında dönmez; ancak değişim ve yeni fikirlerle gelişim eğitim ve yeni oluşumlara ayak uydurarak ancak 2022 2023 yılında 2019 seviyelerini yakalarız oda salgın ve buna benzeyen adalet afet salgın durumları oluşmazsa. Etkileri ekonomik özellikle sosyolojik olarak uzun sürecektir. Şahsi düşüncem bu çılgınca gidişe bir dur demek lazımdı sebep aranmaz ama bazen sebep kendiliğinden gelir. Etik düzey çok önemlidir. Bu duruma dönmemizde toplumun en küçük oluşumu birey yani her birimiz biricik olarak görülüp birleştirici bir yapı gösterebilirsek daha ileri atlanabilir. Ekonomik olarak zaten dünyada bir resesyon belirtisi vardı bu gün yüzüne çıkmıştı. Bu resesyonun kısa süreceğini düşünenlerdenim. Ancak göz ardı etmememiz gereken konu daha duyarlı etik ahlaki manevi değerlerle ekonomik güce sosyal gelir adaleti ve gelir eşitsizliğini dengeleyerek de bir anlamda ulaşabiliriz. Kötü propagandaları engellemek yerine kabul edip stk ve devlet olarak el uzatmak gerekir. Bu negatifleri kötü emelli kişilerin daha da negatifleştirmelerinde pozitif mücadele yöntemleri, psikolog, sosyologlarla beraber yiyecek içecek turizm endüstrilerinde de paylaşım ekonomisi oluşturulabilir. Fırsatı krize çevirmek ekonomik bakış açısıdır. Faydacı ve başkasının etik değerlerinden faydalanma olarak da düşünülebilir. Yanlış yerleşmiş bir yapıdır. Krizler fırsata çevrilirken manevi bakışta önemlidir. Gerçekçidir ancak doğruluğu tartışılır konuya ve duruma göre.

Soru 3: Sektördeki ekonomik daralma personele haliyle de lezzete yansır mı?

Chef Adem Yılmaz: Sektörde ki ekonomik daralma sosyal adalet kavramı ile ekonomik plan dahilinde bir mücadele dönemidir. Ekonomik daralma her haklarda devlet işçi çıkartma yasağı getirse de yaşanacak ve personel bundan en çok etkilenen olacaktır genel anlamda. Kapital liberal yapılarda maliyet azaltmasına gidilen ilk yol işçi kıyımıdır. Zorunlu haller ve keyfi yaklaşımlar tartışılabilir. Devlet desteği ve teşviği büyük işletmeyse işveren katkısı ve varoluş sebebi üretimi yapan kişi olduğunu unutmamak gerekir. Lezzete yansıması bir kere deyim olarak ağzımın tadı kaçtı ya uygundur. Spritüel bakarsak mutsuz insan iyi emek yapamaz hatta o yemek yiyeni zehirler çünkü kötü enerjiyle yapılmış, sunulmuştur. Ahlaki olarak da kişi aldığı ücretin karşılığını en iyi şekilde vermelidir o sebeple yaptığı hizmeti en iyi şekilde yapmaya gayret etmeli. Kalite ekonomik sebeplerden düşer. A marka yerine ucuz marka ucuz hammadde tercih eder bu bir silsile zincirdir. O sebeple hep beraber çözme ve baş etme her anlamda ülkeler insanlar çalışanlar arasında da devam etmelidir. Bence yansır ancak genel kanım zaten ekonomi=iyi değildi. Lüks yerde yemek yiyorsun uyduruk hizmet alıyordun genellikle. Özellikle fine-dining dediğimiz oluşumlar da dejenerasyon vardı. Bizde Michelin bir ölçüt değil bence ama olmamasının sebeplerinden biride buydu.



İlginizi çekebilecek diğer içerikler |


Değerlendirmeler| En Favori Yorumlar

0 Diğer Kişi yorum yaptı

Yorumlar (0)

FAVORİ LEZZETLER DERGİSİ

Sizden Gelen Tarifler

Siz de kendi tariflerinizi gönderin, isminiz ile birlikte sitemizde yayınlayalım.

HEMEN TARİFİNİ GÖNDER