Sizden Gelen Tarifler
Siz de kendi tariflerinizi gönderin, isminiz ile birlikte sitemizde yayınlayalım.
Mezopotam'ya Anadolu'nun kadim şehri Mardin, Gaziantep, Şanlıurfa, Hatay, Diyarbakır gibi mutfak tarihçeleri halep mutfağına dayanmaktadır lakin Gaziantep, Urfa, Diyarbakır, Hatay biraz daha acı ve yoğun baharatlar la benimsemişler ama Mardin mutfağını özel kılan harika baharatlar ve taze baharatlardan geliyor.
Mardin mutfağında acı nadir var ve isot yoktur tarihçesinde daha çok yenibahar, kişniş, anason, besturlu, reyhan, mercankosk, akbiber, karabiber, kimyon.
Taze zahter, tarhunotu, zencefil. kakule, zerdecal sumak. keçiboynuzu tarcink ebabe.
Başlıca olan baharatlardır mardinin kendine has derik zeytinyağı vardır. Halhali küçük yağlı yeşil zeytini vardır.mezopotamya anadolu tarih mutfakların da kullanılan yağlar. Eritilmiş kuyruk yağı. Sade yağ. Ve zeytin yağı kullanılmıştır. Mardinin kendine has peynir haritası vardır. Kendine has mazruna üzümünden yapılmış pekmez vardır süryani ev yapımı şarabida mevcuttur halla.
Mardin mutfağı mevsimseldir her bir mevsimin ayrı bi lezzeti var. Bahar aylarında taze cağladan firkiye yapilir (taze bademli kuzu yahni) yine aynı mevsim de Alluciye yapılır (kuzuetli yeşil erikli yahni) birde ıncasiye var (mardinin savur ilçesinde yetişen tatlı ve ekşi tadı olan siyah erik ten ve kuzu eti mazruna üzümünden yapılmış pekmez kullanılır) mart ayı oğlak ayı mardin de enfes lezzetidir. Nisan ayında şimşeklerin çalmasıyla dobalan mantarı çıkar. Çesitli otlarda mevcuttur. Yazın karpuzun mazruna üzümü mardin kirazı kivi tadında midyat kavunu acurun teraki (tüysüz seftali) nın bereketi vardır. Kendine has sucuğu şerizdin (tarihte dövülmüş eti baharatlayip bez tulbentlerden kese yapıp içini doldurup sucuk tekniği ile kuruturlar ve hala bu lezzet geleneği devam etmektedir.peynirler keçi peyniri. Koyun peyniri inek peyniri salamura bunlar ve tazeleri de mevsiminde bol miktarda vardır otlu peynir (penere sirik)tarihte mardine gelen göçerler sırık otunu keşf edip van taraflarına gitmiştir vanlıların sırık otuna farklı otlar ekleyip muazzam bir otlu peyniri yapmışlardır. Mezopotamya anadolu gastronomi eğitim kültür araştırma derneği.
Sizlere bu ay, eski bir lezzetten bahsetmek istiyorum, unutulmaya yüz tutan, bilinen değerini kaybetme yolunda, gittikçe lezzetinden, rayihasından kaybeden, ülkemizde çok eskiden beri bilinen,ve kullanılan, Osmanlı saray mutfağının gözdelerinden, çok amaçlı tüketilen, kadim bir lezzet; kaymak..
Meyhaneye yanında dostların varsa bir başka gidersin. Zira rakı yalnız içilmez. Uzun sohbetlerin, dertleşmelerin, keyiflenmelerin yeridir meyhane. Rakının en büyük mezesi muhabbettir, içtikçe insan keyiflenir ve güzel sohbetlere yönelir yani hem anlatır hem dinler.
Seyahat ile birlikte lezzettende hoşlananlar, hatta seyahatlerinde lezzeti arayanlar için Ege hepinizin bildiği üzere başlıbaşına bir fasikül, Ege de lezzetler de tıpkı koyları gibi bir dantel görünümünde, İzmir merkezde bulduğunuz bir lezzeti çok değil, yaklaşık kırk dakikalık bir kazasında biraz daha değişik, biraz daha sofistike ve hatta değişik bir anlamda biraz daha uçuk bulabiliyorsunuz, bazen yürürken kaldırım taşları arasından çıkmış bir otun üzerine basmaya bile kıyamıyorsunuz, aklınıza hemen o otun tencere içindeki lezzetini getiriveriyorsunuz.
‘‘Bir kadına ne verirseniz verin, Onu daha büyük hale getirir. Ona bir ev verirsiniz,size bir yuva verir, Ona sebze verirsiniz,size yemek verir, Ona bir gülücük verirsiniz,size kalbini verir. Kendisine verileni, çarpıp çoğaltarak geri verir .’’ demiş Aziz Nesin…
Yine yeni bir Ramazan ayı içinde olmanın huzuruyla, mutluluklar ve sağlıklar dileyerek başlıyorum yazıma, tabii sağlık derken de; iftar ve sahur sofralarında her zaman önem verdiğimiz lezzetle birlikte, sağlığa da önem vermemiz gerektiğini vurgulamak isterim. Ramazan süresince, sık sık öğün yediğimizi ve bu iki öğün arası yani iftarla sahur arasını ise bir sinemanın devre arası gibi ; kola, gazoz, patlamış mısır gibi, abur cuburlar ile doldurmamamız gerektiğini ben değil, bütün sağlık camiası söylüyor ve bildiriyor.